Mevcut yönetimin İstanbul’a verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmediğini sözlerine ekleyen Kurum, “Bu millete yalan söylediler. Bu milleti kandırdılar, bu milleti aldattılar. Hala aldatmaya da devam ediyorlar. 2019’daki kampanyalarında geldiler, konuştular, vaat ettiler, oyunuzu isteyip gittiler. Yüzlerce vaat verdiler; makamlarına oturur oturmaz da hepsini unuttular. Biz deprem bölgesinde kardeşlerimiz için sağlam ve huzurlu yuvalar yaparken, bunlar balya balya para kuleleri yaptılar. Devlete, millete mal beyanlarını açıkladılar, sonra bir baktık, 1,5 milyar liralık yepyeni mallar ortaya çıktı. Sen İstanbullulardan mal beyanını niye saklarsın, niye doğruyu söylemezsin. Bunlar böyle işte.” ifadelerini kullandı.
CHP’li İBB yönetiminin aksine İstanbul’un parasını İstanbul’a, İstanbul’un geleceğine harcayacaklarının altını çizen Kurum, “Biz onların savurduğu paraları, İstanbul’un projelerinde kullanacağız. Onların siyasi kariyeri için ayırdıkları kaynakları biz İstanbul’a harcayacağız. İstanbul’un hakkını, İstanbul’a teslim edeceğiz. Bu millet kendini unutanlara, kaybolan yıllarının hesabını sandıkta soracak. Sandık milletin mahkemesidir. Sandık günü hesap günüdür. İşte o gün, 31 Mart’ta sandık gelecek, hesap kesilecek.” şeklinde konuştu.
“BU COŞKU BİZE 31 MART’IN MÜJDESİNİ VERİYOR”
Miting alanında yaşanan coşkuya dikkat çeken Kurum, “Sultanbeyli bugün yine heyecanlı. Sizlerle kucaklaşmak ne güzel. İyi ki varsınız. İyi ki bizim yol arkadaşımızsınız. Bizi bir kardeşiniz, bir evladınız gibi bağrınıza bastınız. Allah hepinizden razı olsun. İstanbul artık kararını vermiş. Sultanbeyli artık kararını vermiş. Bugün bu coşku bize 31 Mart’ın müjdesini veriyor. Bu heyecan ‘Yeniden İstanbul’ diyor. Sultanbeyli, İstanbul’un muradı diyor. ‘Sağlam Adam Murat Kurum’ diyor.” dedi.
“GENÇLERİN GELECEĞE UMUTLA BAKTIĞI, KİMSENİN KENDİNİ YALNIZ HİSSETMEDİĞİ BİR İSTANBUL HAYAL EDİYORUZ”
İstanbul için hayallerini gerçekleştirmesine sayılı günler kaldığını dile getiren Murat Kurum, “Biz biliyoruz ki, ancak samimi hayaller muradına kavuşur. Şimdi bu kardeşinizin, Murat Kurum’un da bir hayali var. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, hiçbir hanemizde deprem endişesi kalmayacak, bütün yuvalarımız güvenli hale gelecek. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, trafik çile olmaktan çıkacak. Öyle bir İstanbul hayal ediyoruz ki, sokaklarının huzur ve güvenle dolduğu, gençlerin geleceğe umutla baktığı, kimsenin kendini yalnız hissetmediği bir İstanbul.” sözleriyle İstanbul’a dair hayallerini sıraladı.
İstanbul’u kendi kaderine terk etmeyeceğine, her anlarında hep yanlarında olacağına dair söz veren Kurum, “Bu söz, onların verip de tutmadıkları sözlere benzemez. Bu söz, eser adamlarının sözüdür. Bu söz, sağlam adamların sözüdür, bu söz Murat Kurum sözüdür. Bu söz 22 yıldır ülkesi için, milleti için çalışan Recep Tayyip Erdoğan’ın sözüdür.” ifadelerini kullandı.
“BU AZİZ MİLLETİN KAYNAKLARINI KENDİ PARTİLERİNİ DİZAYN ETMEK İÇİN ÇARÇUR ETTİLER”
İstanbul’un iş bilmez yönetimin elinde huzursuz ve mutsuz olduğunu dile getiren Kurum, “Geride bıraktığımız 5 yılda İstanbul, liyakatsizliğin kurbanı oldu. Beceriksizliğe mahkum edildi. Bu şehri depreme hazırlayacağız dediler, tek bir çivi çakmadılar. Reklama, algıya ayırdıkları bütçeyi depreme ayırmadılar. Ulaşım sorununu çözeceğiz dediler, tam bir çileye dönüştürdüler. Bu aziz milletin kaynaklarını kendi partilerini dizayn etmek için çarçur ettiler. İstanbul’un kaynaklarını, yetimin hakkıdır demeden balya balya kendi ikballeri için dağıttılar.
Üstelik bunu da yüzleri kızarmadan savundular. İsrafı bitirdik deyip tabelalara, konserlere 1 milyar lira para harcadılar. Bugün Sultanbeyli’nin mahallelerinde otobüs sorunu, ulaşım sorunu var. O paraları çarçur edeceğine gidip Sultanbeyli’ye bir çivi çaksana. Sultanbeyli’ye hizmet etsene. Etmezler. Bunların öyle bir derdi yok.” diyerek konuşmasına devam etti.
“BU MİLLETE YALAN SÖYLEDİLER, KANDIRDILAR, ALDATTILAR”
Mevcut yönetimin İstanbul’a verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmediğini sözlerine ekleyen Kurum, “İstanbullu hemşehrilerimizi ötekileştirdiler. Kadınlarımız arasında bile ev hanımları ve çalışan kadınlar diye ayrımcılık yaptılar. Binlerce kadın emekçimizin ekmeğiyle oynadılar, işlerine son verdiler. Verdikleri hiçbir sözü yerine getirmediler. 5 yıldır İstanbulluların karşısına algı belediyeciliği, sosyal medya belediyeciliği ile çıkıyorlar. Nerede bir menfaat görseler hemen oraya gidip çadır kuruyorlar. İstanbul’u rant olarak görüyorlar. Hatırlayın, 100 bin konutu, metro hatlarını, megabüsleri, HIZRAY’ı unuttular. Bu millete yalan söylediler. Bu milleti kandırdılar, bu milleti aldattılar. Hala aldatmaya da devam ediyorlar.
2019’daki kampanyalarında geldiler, konuştular, vaat ettiler, oyunuzu isteyip gittiler. Yüzlerce vaat verdiler; makamlarına oturur oturmaz da hepsini unuttular. Biz deprem bölgesinde kardeşlerimiz için sağlam ve huzurlu yuvalar yaparken, bunlar balya balya para kuleleri yaptılar. Devlete, millete mal beyanlarını açıkladılar, sonra bir baktık, 1,5 milyar liralık yepyeni mallar ortaya çıktı! Sen İstanbullulardan mal beyanını niye saklarsın, niye doğruyu söylemezsin. Bunlar böyle işte.” dedi.
“BU MİLLET KENDİNİ UNUTANLARA, KAYBOLAN YILLARININ HESABINI SANDIKTA SORACAK”
CHP’li İBB yönetiminin aksine İstanbul’un parasını İstanbul’a, İstanbul’un geleceğine harcayacaklarının altını çizen Kurum, “Biz afet bölgelerindeki kardeşlerimizin yaralarını sararken, onların derdiyle dertlenirken, bunlar kendi konforları için villalar yapma derdine düştüler. Ama hiç endişe etmeyin. Biz onların savurduğu paraları, İstanbul’un projelerinde kullanacağız. Onların siyasi kariyeri için ayırdıkları kaynakları biz İstanbul’a harcayacağız. İstanbul’un hakkını, İstanbul’a teslim edeceğiz. Bu millet kendini unutanlara, kaybolan yıllarının hesabını sandıkta soracak. Sandık milletin mahkemesidir. Sandık günü hesap günüdür. İşte o gün, 31 Mart’ta sandık gelecek, hesap kesilecek.” şeklinde konuştu.
“SEN, İSTANBUL’U KARA KIŞA TESLİM EDERKEN BİZ İSTANBUL’UN 39 İLÇESİNDE 80 BİN YUVAYI VATANDAŞLARIMIZA TESLİM EDİYORDUK”
İstanbul için tek bir eser üretmeyen mevcut yönetimin projelerini eleştirmesine cevap veren Murat Kurum, “Sen, İstanbul’u kara kışa teslim edip büyükelçilerle yemek yerken; biz İstanbul’un 39 ilçesinde 80 bin yuvayı vatandaşlarımıza teslim ediyorduk. Sen, kendi genel başkanını devirmek için gizli gizli toplantılar yaparken; biz İstanbul’da 365 milyar liralık yatırım yapıyorduk. Sen, cumhurbaşkanı yardımcısı adayı olup İstanbul’u kaderine terk ederken; biz deprem bölgesinde 3 ayda 180 bin konutumuzun temellerini atıyorduk.” şeklinde konuştu.
“31 MART’TA GELİN, SAĞLAM İSTANBUL’DAN YANA OLUN”
İstanbulluları 31 Mart’ta ‘Gerçek Belediyecilik’ten yana olmaya davet eden Kurum, “31 Mart’ta gelin, İstanbul’un geleceğinden yana olun. 31 Mart’ta gelin, sağlam İstanbul’dan yana olun. Her oy bir tohumdur. Hizmet görürse yeşerir, emek verilirse fidan olur, karşılık bulursa orman olur. İstanbul’umuz inşallah şehrine oy verecek. Şehrinin geleceğine oy verecek ki hizmet bulsun, huzur bulsun, mutluluk bulsun. İnşallah Sultanbeyli’miz ile el ele vereceğiz güzel yarınlarımızı hazırlayacağız.” dedi.
“MİLLETİMİZLE EL ELE VERECEĞİZ, BİR ELİMİZLE KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPARKEN DİĞER ELİMİZLE METRO ŞANTİYELERİNDE ÇALIŞACAĞIZ”
Hiçbir zaman algıların, polemiklerin, iftiraların ve dedikoduların tarafında olmayacaklarını sözlerine ekleyen Murat Kurum, “Biz dün Elazığ’daki, Malatya’daki depremden sonra afetzede kardeşlerimizin elini tuttuysak, nasıl Kastamonu’da, Rize’de, Bartın’da, Giresun’da sellerde milletimizin yanına koşup, 2 saat sonra orada olmuş, günlerce, aylarca kalmış, vatandaşımızın hem acısına ortak olmuş, beraber ağlamış, beraber üzülmüş ama sözlerimizi tutmuş, hayır dualarını almışsak, nasıl Antalya’da, Muğla’da tarihin en büyük yangınlarında vatandaşımızla el ele verip Antalya’nın Muğla’nın yarınları için çalıştıysak yine o anlayışla çalışacağız. En son 6 Şubat’ta çok büyük acı yaşadık. 53 bin canımızı toprağa verdik. Bu acılar bir daha yaşanmasın diye mücadele ettik. Orada tek millet olduk ve hep birlikte 11 ilimizin elini unuttuk. Gittik orada seferberlik anlayışıyla çalıştık. Ben hep sahadaydım, hep sahada koşturdum. Milletimiz bizi nerede istiyorsa orda oldum. Baretimi taktım, sarı çizmelerimi giydim, mavi montumu giydim sokak sokak çalıştım. Şimdi 1 Nisan’da da polemikler tarafında olmayacağız. Milletimizle el ele vereceğiz, bir elimizle yerin üstünde kentsel dönüşüm yaparken diğer elimizle yerin altında metro şantiyelerinde çalışacağız. Bir elimizle kadınlarımızın geleceği ile ilgili yeni istihdam alanları oluştururken diğer elimizle gençlerimize spor alanları kazandıracağız. Biz hep böyle gördük, böyle öğrendik. Bundan sonra da böyle olacağız.” diyerek sözlerine devam etti.
“BU EMANETE GÖZÜMÜZ GİBİ SAHİP ÇIKACAĞIZ”
İstanbul’u emanet bir şehir olarak tanımlayan Kurum, “Bu emanete gözümüz gibi sahip çıkacağız. İstanbul bize Sultan Fatih’in, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, rahmetli Erbakan Hocamızın, başbuğ Alpaslan Türkeş’in, şehit Muhsin Yazıcıoğlu’nun, 22 yıldır bu ülke için çalışan, koşturan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın emanetidir. Biz bu emanete Sultanbeyli’deki kardeşlerimizle birlikte sahip çıkacağız.” diyerek konuşmasını tamamladı.