Alzheimer ile karıştırılan hastalık

Normal Basınçlı Hidrosefali Nedir?

İleri yaşlarda ortaya çıkan unutkanlık sorunu her zaman Alzheimer belirtisi olmayabilir. ‘Adams hakim sendromu’ olarak da bilinen ‘normal basınçlı hidrosefali’ adlı hastalık, alzheimer ile karıştırılabilen belirtilere sahiptir. Beyin omurilik sıvısının beyinde birikmesi sonucu ortaya çıkan bu durumu Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Miktat Kaya şu şekilde açıklıyor:

Doç. Dr. Miktat Kaya

En Yaygın Belirti: Yürüme Bozukluğu

Normal basınçlı hidrosefali, genellikle yaşlı bireylerde görülen beyin omurilik sıvısının birikmesi sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Bu hastalığın belirtileri arasında bilişsel fonksiyonlarda bozulma, yürüme zorlukları ve idrar kaçırma bulunmaktadır. Bu nedenle doğru tanı konulmadığında alzheimer veya parkinson gibi hastalıklarla karıştırılabilir.

Yürüme Bozukluğu: Normal basınçlı hidrosefali vakalarında en sık karşılaşılan belirtidir. Hastalar genellikle küçük adımlarla yürür ve ayaklarını zor kaldırırlar. Bu durum günlük aktiviteleri olumsuz etkileyebilir.

İdrar Kaçırma: Genellikle yürüme sorunlarıyla birlikte görülen idrar kaçırma, yaşam kalitesini olumsuz etkileyebilir. İdrar yapma isteği ve kontrol zorlukları sıkça görülen belirtiler arasındadır.

Bilişsel Bozukluklar: Hafıza kaybı, konsantrasyon sorunları ve diğer bilişsel işlevlerde yavaşlama da hastalığın belirtileri arasındadır. Bu belirtiler zamanla ilerleyebilir fakat Adams hakim sendromunda bilişsel bozukluklar genellikle yavaş ilerler.

Nasıl Teşhis Edilir?

Normal Basınçlı Hidrosefali teşhisi, belirtilerin gözlemlenmesi ve beyin görüntüleme yöntemlerinin kullanılmasıyla konulur. Beyin MR ve BT taramaları, ventriküllerdeki genişlemeyi ve sıvı birikimini tespit edebilir. Ayrıca lomber ponksiyon testi ile beyin omurilik sıvısının basıncı ölçülerek semptomların düzelip düzelmediği değerlendirilebilir.

Tedavisi Mümkün Mü?

Erken teşhis ve tedavi edilmediğinde normal basınçlı hidrosefali ilerleyebilir. Fakat doğru teşhis ile cerrahi müdahale (şant yerleştirilmesi) hastaların yaşam kalitesini büyük ölçüde artırabilir. Beyin üzerindeki baskıyı azaltarak semptomları hafifleten şant, hastaların iyileşme sürecini hızlandırabilir. Ancak şantın tıkanması veya enfekte olması gibi komplikasyonlar risk taşıdığından düzenli kontroller önemlidir.

Çoğu hasta, şant ameliyatı sonrasında yürüme bozuklukları, bilişsel fonksiyonlarda ve idrar kontrolünde belirgin bir iyileşme yaşayabilir.

Related Posts

Sağlık Bakanlığından güvenli tatil için plajlara yakın takip

Sağlık Bakanlığı, plajlar ile göl ve deniz kıyılarında su kalitesini izlemek amacıyla 35 ilde 1700’e yakın noktada düzenli numune alarak mikrobiyolojik analiz yapıyor.

Cilt sağlığı için doğal kolajen desteği sağlıyor! Günde 15-20 gram tüketilmeli

Tahinin, çinko gibi mineraller açısından zengin olduğunu kaydeden Prof. Dr. Muhsin Konuk, susamdan elde edilen tahinin, içerdiği zengin vitamin ve mineraller sayesinde cildin en önemli yapı taşı olan kolajen üretimini doğal yollarla desteklediğini anlattı.

Sağlık emekçisini bayramda bedava çalıştırma formülü: ‘Emeğe yapılan açık bir haksızlık’

Sağlık çalışanlarına normal mesai tamamlanmadan yapılan bayram çalışmaları için herhangi bir ek ücret ödenmediğine dikkat çeken SAHADER Başkan Yardımcısı Filiz Aksu, “Emekçinin emeğine yapılan açık bir haksızlıktır” diye konuştu.

Türkiye’de 1 milyon kişi ölçüldü: Fazla kilo ve obezite oranları açıklandı

Sağlık Bakanlığı, ‘İdeal Kilonu Öğren Sağlıklı Yaşa’ kampanyası kapsamında 10-23 Mayıs tarihlerinde Türkiye genelinde 1 milyon 143 bin 189 kişinin boy-kilo ölçümünün gerçekleştirildiğini ve 673 bin 25 kişinin vücut kitle indeksi (VKİ) derecelendirmesinde ‘normal’ aralığında olmadığını duyurdu.

20’li yaşlarda kanser tehlikesi: Bu belirtileri göz ardı etmeyin

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Melih Şimşek, son yıllarda genç yaş grubunda meme, kolorektal, pankreas ve testis kanseri vakalarının arttığını belirtti. Özellikle ailede kanser öyküsü bulunan bireylerde, tarama ve kontrol süreçlerinin erken yaşta başlaması gerektiğini vurgulayan uzman, düzenli takiplerin hayat kurtardığını söyledi.

Balık keyfiniz kabusa dönüşmesin! Bir lokması bile büyük riskmiş

Balık, yüksek biyolojik değere sahip proteinleri, omega-3 yağ asitleri (özellikle EPA ve DHA), D vitamini ve iyot gibi önemli mikro besinleri içeren değerli bir hayvansal besin kaynağıdır. Dyt. Beste Mum, ancak bazı bireylerde bağışıklık sistemi tarafından alerjen olarak tanımlanarak ciddi reaksiyonlara yol açabileceğini söyledi.