Depresyon ilaçları yanlış kullanılıyor

Son veriler tüm dünyada ve ülkemizde anidepresan kullanımının oldukça arttığını gösteriyor. Çalışmalar 2018-2024 yılları arası yani özellikle pandemiden sonra antidepresan kullanımının ülkemizde yüzde 24.5 oranında arttığını rapor ediyor.

Bu durum antidepresanların gelişigüzel kullanıldığını gösteriyor.

Zira söz konusu ilaçların eczanelerden reçetesiz alınabildiğini belirten Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Naz Berfu Akbaş, ‘’Ancak bu ciddi bir sorun’’ dedi ve antidepresanlarla ilgili bilinmesi gerekenleri şöyle açıkladı:

Psikiyatri Uzmanı Doç. Dr. Naz Berfu Akbaş

Ne zaman reçete edilir?

Önce depresyonda ama bunun yanında depresyondan daha sık görülmekte olan panik bozukluk, yaygın anksiyete bozukluğu, sosyal fobi gibi sorunlar, yine obsesif kompulsif bozukluk dediğimiz psikiyatrik hastalıklarda, bunun yanında fibromiyalji, kronik yorgunluk ve migren gibi ağrılı bozukluklarda da reçete edilebilir.

Herkeste aynı etkiyi göstermez

Akraba, eş, dost tavsiyesi ile insanlarımız depresyon ilaçlarını yaygın olarak kullanıyor. Halbuki her depresyon aynı özellikleri taşımaz, kişinin yaşına, kilosuna, uyku durumuna, ek başka hastalıkları olup olmadığına göre bir antidepresan seçilmelidir. Her antidepresan her hastada aynı etkiyi göstermez.

Uygun sürede ve uygun dozda kullanılmalı

Bir problem de kişilerin antidepresan kullanımıyla ilgili bilgi eksikliğidir. Antidepresan ilaçlar reçete edildiğinde he gün düzenli olarak kullanıldığında etkilerini 3-4 hafta içinde gösterir. Yani kişinin canı sıkıldığında ya da kendini kötü hissettiğinde rahatlamak için 1 tane antidepresan kullanması hiçbir işe yaramaz, hatta yan etkiler kişiyi daha kötü hissettirir. Bu ilaçların, düzenli bir şekilde uygun süre ve uygun dozda kullanılmaları gerekir ki bu da doktor kontrolünde yapılması gereken bir tedavidir.

Ciddi yan etkileri olabilir

Antidepresan ilaçlar reçete ile satılması gerektiği halde ülkemizde bu ilaçların uygunsuz şekilde eczanelerden reçetesiz alındığını görmekteyiz. Bu ciddi bir sorundur. Her ilaçta olduğu gibi antidepresanların da yan etkileri bulunmaktadır.

En sık görülen yan etkiler bulantı, baş dönmesi, çarpıntıdır ancak bunlar genellikle 1 hafta içerisinde azalarak biter. Bunun yanında cinsel işlev bozukluklarına yol açması kişilerin hayatlarını etkileyecek önemli bir problem olabilmektedir, ayrıca kontrolsüz ve uzun süreli kullanım özellikle vücutta sodyum eksikliğine yol açar ki bu durum beyin fonksiyonlarını da etkileyen ciddi bir sorundur. Ayrıca kişide tespit edilmemiş bir bipolar bozukluk varsa, tek başına antidepresan kullanmak bir manik atağı tetikleyebilir ki bu da oldukça tehlikeli bir durumdur.

‘Mutluluk hapı’ demek yanlış

Antidepresanların “mutluluk hapı” diye tabir edilmesi uygunsuz kullanımı çok etkiliyor. “Mutluyum ama daha mutlu olmak istiyorum” diyerek antidepresan talep eden hastalar görüyorum.

Depresyon ciddi bir hastalıktır, tanı koymak için kişinin 15 gün süreyle sürekli olarak kendini mutsuz ve isteksiz hissetmesi gereklidir. Öyle “bugün canım çok sıkkın” diyerek antidepresan içilmez, işe de yaramaz.

Ne yapılabilir?

Antidepresanlar sadece psikiyatristler tarafından değil, psikiyatri branşı dışındaki hekimler tarafından da oldukça sık yazılmakta. Bu durumların kontrolü iyi yapılmalı, öncelikle hekimlerin antidepresanlarla ilgili bilgileri artırılmalı, maalesef internetteki bilgileri kontrol etmek mümkün değil ama bu kaynak oldukça tehlikeli boyutlara ulaşmakta ve yanlış bilgiler yarardan çok zarar vermekte.

Son olarak daha önce belirttiğim gibi hastaların bu ilaçlara kolayca ulaşmaları engellenmeli ve kullanım şekli ve etki ve yan etkileri konusunda yeterli düzeyde yetkin kurumlarca bilgilendirilmeliler.

Related Posts

Sağlık Bakanlığından güvenli tatil için plajlara yakın takip

Sağlık Bakanlığı, plajlar ile göl ve deniz kıyılarında su kalitesini izlemek amacıyla 35 ilde 1700’e yakın noktada düzenli numune alarak mikrobiyolojik analiz yapıyor.

Cilt sağlığı için doğal kolajen desteği sağlıyor! Günde 15-20 gram tüketilmeli

Tahinin, çinko gibi mineraller açısından zengin olduğunu kaydeden Prof. Dr. Muhsin Konuk, susamdan elde edilen tahinin, içerdiği zengin vitamin ve mineraller sayesinde cildin en önemli yapı taşı olan kolajen üretimini doğal yollarla desteklediğini anlattı.

Sağlık emekçisini bayramda bedava çalıştırma formülü: ‘Emeğe yapılan açık bir haksızlık’

Sağlık çalışanlarına normal mesai tamamlanmadan yapılan bayram çalışmaları için herhangi bir ek ücret ödenmediğine dikkat çeken SAHADER Başkan Yardımcısı Filiz Aksu, “Emekçinin emeğine yapılan açık bir haksızlıktır” diye konuştu.

Türkiye’de 1 milyon kişi ölçüldü: Fazla kilo ve obezite oranları açıklandı

Sağlık Bakanlığı, ‘İdeal Kilonu Öğren Sağlıklı Yaşa’ kampanyası kapsamında 10-23 Mayıs tarihlerinde Türkiye genelinde 1 milyon 143 bin 189 kişinin boy-kilo ölçümünün gerçekleştirildiğini ve 673 bin 25 kişinin vücut kitle indeksi (VKİ) derecelendirmesinde ‘normal’ aralığında olmadığını duyurdu.

20’li yaşlarda kanser tehlikesi: Bu belirtileri göz ardı etmeyin

Tıbbi Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Melih Şimşek, son yıllarda genç yaş grubunda meme, kolorektal, pankreas ve testis kanseri vakalarının arttığını belirtti. Özellikle ailede kanser öyküsü bulunan bireylerde, tarama ve kontrol süreçlerinin erken yaşta başlaması gerektiğini vurgulayan uzman, düzenli takiplerin hayat kurtardığını söyledi.

Balık keyfiniz kabusa dönüşmesin! Bir lokması bile büyük riskmiş

Balık, yüksek biyolojik değere sahip proteinleri, omega-3 yağ asitleri (özellikle EPA ve DHA), D vitamini ve iyot gibi önemli mikro besinleri içeren değerli bir hayvansal besin kaynağıdır. Dyt. Beste Mum, ancak bazı bireylerde bağışıklık sistemi tarafından alerjen olarak tanımlanarak ciddi reaksiyonlara yol açabileceğini söyledi.