Küçük Savaş Fotoğrafçısı: Jimmy

“`html

Vietnam Savaşı’nda Genç Bir Fotoğrafçının Hikayesi

1968 yılında Vietnam’da bir dönüm noktası yaşandı.

Tet Saldırısı, savaşın en büyük ve etkili harekâtlarından biri olarak tarihe geçti. Bu yıl, Çin ve Sovyetler Birliği tarafından desteklenen Kuzey Vietnam ile büyük ölçüde ABD tarafından destek olunan anti-komünist Güney Vietnam arasındaki çatışmaların eşiğini oluşturdu.

Amerika Birleşik Devletleri, savaş karşıtı protestoların arttığı bir dönemde Vietnam’a sürekli olarak asker göndermeye devam ediyordu.

O dönem, bugünkü ismi Ho Chi Minh City olan Güney Vietnam’ın başkenti Saygon’da isyan ve karmaşa almış başını gitmekteydi.

Bu kaosun ortasında, sadece 12 yaşında bir çocuk, cesurca tehlikeye doğru koşuyordu.

Adı Lo Manh Hung, ya da herkesin bildiği ismiyle “Jimmy”.

Onu, Vietnam Savaşı’nın en genç fotoğrafçısı ya da ‘savaş fotoğrafçılığının çocuk dehası’ olarak tanımlamak mümkündür.

Kız kardeşi Quyen, “Her şeyi fotoğraflardı. Onu hiçbir şey korkutamazdı. Harika fotoğraflar çekti” şeklinde anlatıyor.

Başka bir kardeşi, “Her şey o anı yakalamak içindi, kendi güvenliğini asla düşünmezdi” şeklinde ekliyor.

Ailesinin İzinden

Jimmy, savaştan çok önce dünyaya geldi. Babası Lo Vinh, bağımsız bir savaş foto muhabiri olarak görev yapıyordu.

Jimmy, babasının izlerini takip ederek cepheye gitmeyi kendine görev edindi.

Erkek kardeşi Richard, “Jimmy fotoğrafçılığı çok seviyor ve gerçekten risk alıyordu. Bir bomba patladığında, hemen fotoğraf makinesini kapıp motosikletine atlayarak olay yerine gidiyordu” diyor.

Richard, Jimmy’yi “Yetenekli, hızlı ve dikkatli bir fotoğrafçı” olarak tarif ederken, “Daha önce var olmayan bir yere ulaşmak için harika bir hıza sahipti. Hiçbir fotoğrafçı o anlarda cesaret edemezdi. Acil durum ekipleri bile zamanında erişemezdi.” eklemelerini yapıyor.

Jimmy, işine olan tutkusu sayesinde zamanla daha sık kendi başına sahaya çıkmaya başladı.

Cesareti ve becerisi, cephe hattında birçok önemli ve güçlü fotoğrafın çekilmesini sağladı.

Bu fotoğraflar, çok sayıda uluslararası yayında yayınlandı.

Küçüklüğün Avantajları ve Dezavantajları

Küçük yaştaki olması, bazen Jimmy’nin işini zorlaştırıyordu. Sokağa çıkma yasakları sırasında, onu sokakta gören polisler, onu basın çalışanı olarak kabul etmiyordu.

Ancak tam da yaşından dolayı, askerlerle iyi iletişim kurabiliyor ve diğer fotoğrafçılara kapalı olan bölgelere girebiliyordu.

Bir diğer kardeşi Thomas, “Askerler onu merak ediyor, yanına yaklaşıp sohbet ediyorlardı” diyor.

Jimmy, savaş sırasında ailesinin geçimini sağlama sorumluluğunu da almıştı.

Gerçekleşen bu durum, bir süre sonra ailenin geçimini sağlayan tek kişi olmasına sebep oldu.

Richard, “Tabii ki, ailemiz Jimmy için endişeleniyordu. O ailenin en büyük oğluydu ve başına bir iş gelirse büyük bir sorun yaşayabilirdik” diyerek konuyu ele alıyor.

“Babamız bir motosiklet kazasında yaralandı ve çalışamaz oldu. Birçok çocuk varken, Jimmy aileyi geçindirme görevini üstlenmek zorunda kaldı” diye ekliyor.

Richard, anne ve babasının, Jimmy’nin ortadan kaybolup evine dönmediği zamanlar için endişelendiğini vurguluyor:

“Jimmy, askeri üniforma giyiyor ve helikopterlere biniyordu. Gazeteci olduğunu söyleyişiyle, bir şekilde içeri girmeyi başarıyordu.”

Helikopter Fotoğrafı

Jimmy’nin çektiği, insanların bir helikopterin çevresini sardığı meşhur bir fotoğraf mevcut. Fakat, BBC bu görselin gerçekten Jimmy’ye ait olup olmadığını doğrulayamamıştır.

Erkek kardeşleri, Jimmy’nin orada olduğunu ve birçok helikopterin kaos ortamında havalandığını belirtiyor.

Richard, “İnsanlar dehşet içindeydi. An Loc günlerdir kuşatma altındaydı. Çok sayıda asker yaralanmıştı. Umutsuz, açlık çeken siviller helikoptere binmek için hayatlarını riske atmaya çalışıyordu” diye anlatıyor.

“O gün çektiği fotoğraflar, insanların yaşadığı sıkıntıları gözler önüne serdi.” diyor.

Richard, “Jimmy kalabalığı takip etti. Birkaç gündür saklandıklarından sonra onlarla gitmeyi istedi” şeklinde ekliyor ve devam ediyor:

“Helikopterler indiğinde Viet Cong, [Güney Vietnam’da faaliyet gösteren Kuzey Vietnam yanlısı gerillalar] piste mermi ve roket ateşi açtılar. Bu nedenle bu fotoğrafın büyük bir önemi vardı.” şeklinde anlatıyor.

“Helikoptere binen sivil halk ve yaralı askerleri görebilirsiniz. Jimmy fotoğrafı çektikten sonra helikopterin havalanmasını beklemek zorunda kaldı.”

“Bu durum çok tehlikeliydi. Birçok insan düştü ve o an oracıkta hayatını kaybetti. O anlar, gerçekten çok korkunç olmalıydı; bu fotoğraf bizim için çok anlamlı.”

Fotoğrafları Annesi Geliştiriyordu

Jimmy ve babasının fotoğraf çekimi tamamen bir aile işiydi.

Richard, “Jimmy fotoğrafları çektikten sonra filmleri eve getirirdi ve annem Ly Tu Lan o filmleri karanlık odada geliştirirdi. Sonra da fotoğrafları baskıya hazırlardı.” diyor.

“Ben de anneme destek olurdum. Geceye kadar çalışmak zorunda kalırdık. Gece yarısına kadar veya daha geç saatlere kadar devam edebilirdik. Sabahları da fotoğrafları gazetelere götürüyorum.” diye belirtiyor.

İki Kez Yaralandı

Bütün aile katkıda bulunmuş olsa da, Jimmy’nin karşılaştığı tehlike çok fazlaydı. Nihayet, kaçınılmaz olan gerçekleşti ve ailenin korkuları belirmeye başladı.

Thomas, “Kardeşim cephe hattına yakın yerlerde yaralandı; kolundan bir AK47 ile vurulmuştu” diyerek o anı hatırlıyor.

Jimmy, iyileşir iyileşmez işine geri döndü.

Ardından, 1972 yılında tekrar yaralandı.

Richard, “Qang Tri muharebesinde yaralandı tekrar, bu sefer top ateşiyle. Bir şarapnel kulağına isabet etti ve işitme yeteneği ciddi şekilde etkilendi. Jimmy hastaneye kaldırılmak zorunda kaldı” diye ekliyor.

Tüm bu tehlikeler karşısında, Jimmy savaşın sona ermesine kadar fotoğraf çekmeye devam etti.

Yeni Bir Hayat Başlıyor

1973 yılında son Amerikan askerleri Vietnam’dan çekildiğinde, Güney Vietnam’ın düşüşü önümüzdeki günlerin habercisiydi.

İki yıl sonra Kuzey Vietnamlılar Saygon’u ele geçirdiler.

Jimmy ve erkek kardeşleri dahil birçok Güney Vietnamlı kaçmak zorunda kaldı.

Şehirde büyük bir karmaşa yaşanırken, aileden bazı üyeler geride kaldı.

Fakat, daha sonra Guam Adası’ndaki bir mülteci kampında yeniden bir araya geldiler.

Thomas, “Birden Jimmy’yi ‘Nam, nam’ diye bağırırken duydum. Bu, çok mutlu bir anıydı çünkü Saygon’da birbirimizi kaybetmiştik.” diyor.

“Birlikte Saygon’dan beri ayrılmıştık ve bu, kesinlikle beklenmedik bir andı. Kardeşlerimle buluşmak büyük bir sürpriz oldu çünkü kampta yüz binlerce insan vardı. O andan itibaren tekrar bir araya geldik. Gerçekten çok sevinçliydik!”

Sonunda, Jimmy California’ya yerleşti.

Burada geçmişine nazaran daha huzurlu bir hayat sürdürdü.

Thomas, “ABD’ye göç ettikten sonra bazen görüşürdük, ama geçmiş hakkında çok az konuşuyordu. Her şey geride kalmıştı.” şeklinde belirtiyor.

“Fotoğrafçılığı çok seviyordu, ama ABD’deki medya ile bağlantısı yoktu. Tekrar Vietnam’daki gibi olamazdı. Vietnam’da herkes onu tanırdı, fakat burada bazen mutsuz olduğunu düşünüyorum.”

“Mesleğini her zaman çok sevdi ve son nefesine kadar buna kendini adadı. Nereye giderse gitsin, fotoğraf makinesini yanında taşırdı. İlginç bir şey gördüğünde fotoğrafını çekmeye devam etti.”

Geri Dönüş

Jimmy, ardından evlendi, bir aile kurdu ve en nihayetinde fotoğrafçılığa geri dönebildi.

Thomas, “Yeterli parayı biriktirdiğinde, kendi fotoğraf stüdyosunu ve işini kurdu” diye belirtiyor.

Jimmy, son yıllarında Vietnam’a geri döndü.

2018’deki seyahatinde, ülkeye döndüğünden sadece üç hafta sonra kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti.

Geride bıraktığı miras, dünyanın en genç fotoğrafçılarından biri olmanın çok ötesindeydi.

Jimmy’nin fotoğraf yeteneği, Vietnam Savaşı’nı dünya gündemine taşıdı.

Ayrıca, diğer mirası ise en az bunun kadar değerliydi: Kendi ailesinin hayatta kalmasını sağladı.

Bu yazı, Howard Timberlake’in hazırladığı ve Tom Heyden tarafından düzenlenen BBC Reels videosuna dayanmaktadır.

“`

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir