Dünkü yazımı şu soruları sorarak bitirmiştim:
“Konuşmalarda adı geçen, Güven Adıgüzel’le hareket eden ve paradan pay alan ‘Nafiz abi’ adlı kişi kim?
‘Meclis arabası’ nedir?
Milletvekillerine tahsis edilen bir araç mı kastediliyor?
Yoksa bu araçla insan kaçakçılığı mı yapılıyor?”
Gün boyu bu soruların yanıtlarını aradım.
İddianın bütün taraflarıyla görüştüm.
Edindiğim bilgileri yazacağım.
Ancak önce çakarlı araçlarla yapılan insan kaçakçılığına ilişkin özet geçeyim.
HDP PM üyesini kaçırıyorlardı
MHP İstanbul il yönetim kurulu üyesi olan Güven Adıgüzel’in Yunanistan’a iltica eden oğlu Cihanay, Atina’da PKK’lılarla insan kaçakçılığına girişiyor. Türkiye ayağında kardeşi Tunahan var.
Adıgüzel ve üç suç ortağı 28 Mayıs 2024 günü Yunanistan’dan gelen tekneye, içlerinde HDP Parti Meclisi üyesi Hazal Karabey’in de olduğu beş kaçağı bindirdi.
Tekneden indirilen iki yetişkin ve bir çocuk ile 11,9 kilogram esrar yurda sokuldu.
Adıgüzel ve suç ortakları limandan çıkarken yakalandı.
Uyuşturucu yüklü valiz ele geçirildi.
Dünkü yazımda ise Cihanay Adıgüzel’in babası ve kardeşiyle yaptığı telefon görüşmelerinin içeriklerine yer verdim.
İddiaya göre…
Mülkiyeti Güven Adıgüzel’e ait olan, MHP İstanbul il teşkilatının da bulunduğu binanın güvenlik görevlisine 14 bin Euro bırakılıyor.
Adıgüzel, babasına kaçakçılıktan elde edilen bu paranın 5 bin Euro’sunu “Nafiz abi” dediği kişiye pay olarak vermesini istiyor.
Ayrıca “Meclis arabası” dediği aracın kaçakçılıkta kullanıldığımı belirtiyor. Aracın “Nafiz abi” adlı kişiye ait olduğu anlaşılıyor.
Nafiz ve Musa Küçük kardeşler
Yaptığım araştırmada ‘Nafiz abi’ adlı kişinin MHP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyesi Nafiz Küçük olduğunu öğrendim.
Küçük ve Adıgüzel, aynı yönetimde görev yapıyordu.
Ancak benim kaçakçılıkla ilgili ilk yazımdan sonra Adıgüzel, partiden istifa etti.
Nafiz Küçük’ün kardeşi, şu an MHP Gümüşhane Milletvekili olan Musa Küçük.
Musa Küçük, her milletvekili gibi, kendisine tahsis edilen iki milletvekili kartından birini ağabeyi Nafiz’e vermiş. Nafiz Küçük, kartı BMW marka araçta aracında kullanıyor.
Araçta çakar da bulunuyor.
Dün hem Nafiz ve Musa Küçük ile hem de Güven Adıgüzel’le görüştüm.
‘Evet, araç katını ağabeyim kullanıyor’
MHP Gümüşhane Milletvekili Musa Küçük, TBMM tarafından verilen araç kartlarından birini ağabeyinin BMW marka aracında kullandığını doğruluyor.
Ağabeyinizin milletvekili kartının bulunduğu araçla kaçakçılık yaptığı iddia ediliyor.
İhtimal vermiyorum onun ağabeyim olacağına. Mümkünü yok. Kayıtlar, her şey ortaya çıkacak. Güven Adıgüzel, binanın (MHP İstanbul İl Teşkilatı’nın bulunduğu bina) sahibi, partide yöneticilik yapmış biri. Adıgüzel’in böyle bir şeyin içinde olacağını tahmin etmiyorum.
Size tahsis edilen iki milletvekili kartından biri ağabeyiniz mi kullanıyor?
Birisini ağabeyim kullanıyor, evet.
Araba bu amaçla kullanılmış olabilir mi?
Asla, asla, asla!
Neden ağabeyinizin adı geçiyor?
Para alışverişi olmaz ama Güven Adıgüzel’le partide beraber yöneticilik yaptılar uzun yıllar. Adıgüzel’in bu işlerde olacağını tahmin etmiyorum. Ama çocuklarını, duyuyorduk, kurtarmaya çalışıyordu.
Ağabeyinizin aracı BMW sanırım.
BMW araç. Ama şöyle: Bunu söyleyen, ispat edecek. Kendini korumaya almak ve kurtarmak için MHP’yi arkasına almak için de diyebilir bunu. Bu tip insanlar kendine koruma arıyor. Bu maksatla yapmış olabilirler.
“Ben Çanakkale’ye gitmedim”
Ağabeyi Nafiz Küçük, insan kaçakçılığından 5 bin Euro aldığı iddiasını reddediyor.
28 Mayıs’ta Çanakkale’ye gitmediğini iddia ediyor.
Cihanay Adıgüzel’e göre binaya 14 bin Euro bırakmışlar. “5 bin Euro’su Nafiz abinin, gerisi bizim” diyor.
Yok, öyle bir şey. Para mara almadım. Bizi arkasına almak için telefonda, para isteyen ve tehdit edenlere öyle bir şeyler zırvalamış.
Adıgüzel, “Meclis arabasıyla gelecekler” diyor. Kardeşiniz milletvekili. Böyle bir araba kullandı mı?
Yok hocam yok. Kesinlikle.
Neden “Meclis arabası” diyor?
Babası diyor ki “Oğlanı tehdit ediyorlar, bu şekilde konuşuyor.”
Güven Adıgüzel’le 28 Mayıs’ta Çanakkale’ye gittiniz mi, milletvekili kartının bulunduğu bir arabayla?
(Bir süre düşündükten sonra) Yani…
Efendim?
Yani.
Yani ne?
Hocam, bu çocuk bizi arkasına almak için telefon görüşmelerinde sürekli isimler kullanıyor. Herhalde benim ismim de geçiyor.
Üç tanığın ifadesinde geçiyor. BMW araçtan söz ediliyor. Adıgüzel’le Çanakkale’ye gittiğiniz belirtiliyor.
Ne diyeyim hocam şimdi?
Gitmediniz mi?
Ben gitmedim.
Araba gitmiş olabilir mi? Arabayı vermiş olabilir misiniz?
Yok be hocam. Ben Güven’i (Adıgüzel) aradım, bu işler nedir diye. Arayacağım sizi.
(Küçük, bu görüşmeden sonra beni aramadı.)
“Nafiz’le Çanakkale’ye gittik”
Son olarak Güven Adıgüzel’le konuştum.
“Çanakkale’ye gitmedim” diyen Nafiz Küçük’ü yalanlıyor. O gün oğlu Tunahan ve arkadaşları gözaltına alınınca Nafiz Küçük’e ait, milletvekili kartının bulunduğu araçla Çanakkale’ye gittiklerini söylüyor.
28 Mayıs’ta oğlunuz sizinle ve kardeşi Tunahan’la konuşuyor. 14 bin Euro teslim edildiğinden ve ‘meclis arabasından’ bahsediyor.
Hepsi düzmece. Örgüt bu işi tezgahladı.
Hangi örgüt?
Yunanistan’daki.
Konuşan sizin oğlunuz.
Tamam, doğru. Çocuk bunlara sığınıyor. Bunların nasıl insan olduklarını. Bu çocuğu bunlar kullandı.
Kayıtlarda neşeli görünüyor.
Çocuk benim siyasi kimliğimi kullanarak…. Bunlar çocuğa bu işleri yaptırıyor.
28 Mayıs’ta Çanakkale’ye gittiniz mi?
“Çocuklar yakalandı” diye telefon geldi. Biz de atladık gittik. Karakola gittik, görüşmedik zaten.
Nafiz Beyle mi gittiniz?
Evet.
BMW ile gittiniz.
Evet, tabi.
Bu Nafiz Bey’in arabası değil mi?
Evet, doğrudur.
İfadelerde deniyor ki, “Üçüncü araba geldi, yolcuları alıp gitti.” Bu o araba mı?
Böyle birşey yok.
Oğlunuzun arkadaşları “BMW araç limana geldi, yolcuyu aldı, gitti” diyor.
Kesinlikle öyle birşey yok.
Neden Nafiz Bey’in arabasıyla gittiniz?
Benim arabam yok. Biz Nafiz’le 25 senedir beraberiz. Siyaset yapıyoruz.
O gün binaya 14 bin Euro bırakıldı mı?
Üstadım, böyle bir yok ya. Tamamı hayal ürünü.
Çakarlı BMW, yolcuyu alıp gitti
Tunahan Adıgüzel ve suç ortakları tarafından Yunan teknesine bindirilen ve kaçarken yakalanan Zeynel Sarıtoprak, Çanakkale Gürpınar’daki konuma geldiğinde dört araç gördüğünü belirtiyor.
Biri, Audi.
Diğeri ise BMW.
Sarıtoprak, bu araçta da çakar olduğunu anlatarak, şöyle diyor:“BMW’nin Tunahan’ın talimatı üzerine birkaç defa gelip geçtiğini, güzergah kontrolü yaptığını gördüm. BMW’de çakar bulunmaktaydı.”
Adıgüzel’in suç ortaklarından Alihan Ketenci ise BMW’nin bir kaçak getirdiğini iddia ediyor. Şenol Engin de tekneden indirilenlerin BMW’ye bindirildiğini anlatarak, şöyle diyor:
“Tekneden inen kadın, erkek ve çocuğun limanın giriş kapısındaki BMW’ye bindiklerini gördüm. BMW’yi kullanan şahıs kaçaklarla konuşuyordu. Kel, pala bıyıklı, esmerimsi şahıstı.”
Ses kayıtları: Babam yola çıkmış mı?
Elimde ses kayıtları var.
Konuşan kişi, Atina’ya iltica eden Cihanay Adıgüzel.
Adıgüzel, babası Güven’le konuşuyor.
Bir adrese 14 bin Euro bırakıldığını söylüyor. Bu paranın 5 bin Eurosu’nun ‘Nafiz abi’ adlı kişiye verilmesini belirterek, şunları söylüyor:
“İstersen hepsini yanında al baba, sende kalsın. 5 bin Euro’sunu verirsin Nafiz abiye, gerisi bizim.”
Cihanay Adıgüzel, babasına “Hemen çıkıyor musunuz? Çok iyi olur ya baba” diyor.
Yunanistan’dan gelen tekneden inecek yolcuyu alıp getirmeyi kastediyor.
Babası yola çıktıktan sonra Adıgüzel, kardeşi Tunahan’ı arıyor.
Aralarındaki diyalog şöyle:
Cihanay: Ne yaptınız?
Tunahan: İyi, babamlar çıkmış mı?
Cihanay: Babamlar şimdi çıkıyorlar.
Tunahan: Yetişecekler o zaman.
Cihanay: Yetişirler mi sence? Üç-dört saate yetişemezler mi?
Tunahan: Yetişirler gibi duruyor. Basarlarsa yetişirler.
Cihanay: Şeyle geliyorlar ya, bizim meclis arabasıyla, reisin çakarlar-makarlar, nasıl yetişemiyorlar abi? Yetişirler her türlü. Zaten 7.30-8’de geliyor tekne.
Cihanay Adıgüzel, yolcuları babasının alacağından bahsederek,
şöyle devam ediyor:
“Babam iniyor ya yolcuyu almak için. Babamla birlikte in, üç araba, yolcuları bırak. Babam alsın şeyi, Nafız abi, kadınla çocukları alsın.”